-
1 kazık
1. озвонч. -ğı1) кол, ко́лышекçadır kazığı — ко́лышек для пала́тки
2) сва́яkazık ayaklı köprü — сва́йный мост
3) разг. обве́с, обсчёт; надува́тельство ( при купле-продаже)kazık atmak — наду́ть, обману́ть
4) спорт. захва́т проти́вника за штаны́ ( в турецкой борьбе)5) ист. кол ( вид казни)2. озвонч. -ğıkazığa oturtmak / vurmak — сажа́ть на́ кол
обма́нутый (о ком-л.)kazık yemek — быть обма́нутым / облапо́шенным ( при купле-продаже)
••- kazık gibi
- kazık kadar
- kazık kakmak
- kazık kesilmek
- kazık yutmuş gibi
См. также в других словарях:
kazık yemek — aldatılmak, kazıklanmak O levhayı görünce istediği parayı verip afiyetle kazığı yiyerek çıkarsın. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazık — is., ğı 1) Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri demir veya ağaç Hayvanı kazığa bağlamak. Çadır kazığı. 2) Direk, sopa 3) Yapıların temelinde kullanılan, toprağa çakılan veya toprak içine giren tahta, maden veya betonarmeden silindir,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatal — is. 1) İki veya daha çok kola ayrılan değnek 2) Yol, ağaç gibi kollara ayrılan şeylerin ayrılma yeri 3) Dallı olan şeylerin her kolu 4) Yemek yerken kullanılan iki, üç veya dört uzun dişli çoğunlukla metal araç Çatalı elinden düştü, ağzı açık… … Çağatay Osmanlı Sözlük